top of page

CENOVA

Tarihi değerleri özenle korunmuş, günümüz modern hayatına pek güzel uyum sağlamış, gezilesi görülesi bir şehir Cenova.

Şehir İtalya'nın Ligurya bölgesinin başkenti. Bir çizmeyi andıran yapısıyla İtalyanın dizi Cenova'dır. İsmini de buradan almış. Tarihte etkili bir şehir devleti olan Ceneviz'e başkentlik yapmış. Ayrıca ünlü kaşif Kristof Kolomb'un memleketi.

Soprano Kapısı şehrin tarihi giriş kapısıdır. Bu kapıdan geçtiğinizde sizi minik butikler, dükkanlar, restoranlar karşılılar. Yeşil panjurlu evleri, dar sokakları ve binlerce yıllık tarihiyle görülmeye değer bir mekan.

Cenova'nın birbirine çok uzak olmayan iki büyük meydanı var. San Lorenzo Meydanı ve Ferrari Meydanı. San Lorenzo Meydanı ismini meydandaki en önemli yapı olan San Lorenzo Katedrali'nden almış. Katedral 11 yy'da gotik tarzda yapılmış. Şehrin en çok turist çeken yapısı olduğu söyleniyor. İçinde değerli bir resim ve heykel koleksiyonu da bulunuyor. Ferrari Meydanı ise  üzerindeki Saraylar, Tiyatro ve Opera Binası, Sanat Merkezi, Güzel Sanatlar Akademisi ve ünlü Garibaldi Heykeli'ne rağmen borsanın meydanda bulunuşu ve bankaların ana binaları sebebiyle şehrin sanat değil de finans merkezi olarak anılıyor.

Ferrari Meydanı'na çok yakın bir cadde olan Garibaldi Caddesi'de görmeniz gereken yerlerden. ama oraya geçmeden önce meydanla cadde arasında bulunan Sciuscia & Sciorbi Pizacısı'na mutlaka uğrayın. Pizaları nefis. Sıra beklemeniz gerekebilir. İsminizi yazdırıp Garibaldi Caddesini görmeye gidebilirsiniz.

Gelelim Garibaldi Caddesi'ne. Cenova'nın en eski caddesi. Birbiriyle uyumlu ama asla bir örnek olmayan Rönesans ve Barok tarzı sarayların yan yana dizilmesiyle oluşmuş bir cadde. Bu yapılar 1576 yılında Senato tarafından karar verilerek kamu hizmetlerinin sağlanması amacıyla yapılmış ve Bakanlıklara tahsis edilmiş. Ekonomik sebeplerle zaman içinde elden çıkarılmış. Günümüzde hepsi farklı amaçlar için kullanılıyor.

Cenevizliler zamanından kalma liman artık Eski Liman olarak anılıyor. Talebi karşılayamadığı için çok daha büyük ve modern yeni bir liman inşa edilmiş. eski liman ise yatlara ev sahipliği yapıyor. Roman Polanski'nin 1986 yılında çektiği Pirates adlı filmden kalma korsan gemisi bu limana demirlenmiş ve bir hayli ilgi görüyor. Avrupa'nın en büyük ikinci akvaryumu "Acquario di Genova" yine eski limanın odak noktalarından.  Denizin içindeki kocaman bir topu andıran merkezde ayrıca Denizcilik Müzesi ve Biyosfer de bulunuyor.

Belvedere Luigi Montaldo, tüm Cenova'yı içine alan güzel bir manzara sahip bir tepe. Bu tepeye çıkabilmek için İzmir'dekine benzer bir de asansör var. Arabayla gitmek de mümkün. Hatta ben arabayı tavsiye ederim. Limandan tepeye kadar yol üzerindeki her şey seyre değer: Güzel evler, küçük parklar, hatta taş tünel... Bizim  bu tepeye çıkarken motivasyonumuz, methini duyduğumuz Don Paolo dondurmacısıydı. Ama tepeye varıp manzarayı gördüğümüzde kaçırsak ne kadar yazık olurdu diye düşündük. Dondurmaya gelince, ben biraz şekerli buldum, Belki tam sizin sevdiğiniz gibidir.

Erbe ve Vegni meydanları da Cenova'da gidilebilecek yerler arasında.  Erbe, kafelerin, restoranların olduğu bir meydan. Vegni'de de geç saatlere kadar hareketlilik sürüyor. Canlı müzik yapan yerler de var.

Ben Cenova'dan ve bıraktığı etkiden çok memnun kaldım. Güzel ve uyumlu mimari duruşu, kocaman limanı, sıcak insanları ve nefis yemekleriyle hoş bir geziydi.

bottom of page