top of page

FLORANSA

İçinden geçen Arno Nehri'nin etrafına kurulmuş olan şehir bir zamanlar İtalya Krallığı'na da başkentlik etmiştir. İsmini çevresinde yetişen güzel çiçeklerden almış. Leonardo da Vinci, Michhelangelo ve ünlü yazar Dante Alighieri bu şehirde doğup yaşamıştır. İtalya Rönesansı'nın doğum yeri olarak gösterilir. 

Duomo Meydanı

Şehri gezmeye başlamak için en doğru nokta bence Duomo Meydanı.  Santa di Maria del Fiore Katedrali Gotik tarzıyla bu meydanın ve hatta şehrin en önemli yapısıdır. İçi olabildiğine sade yapının pembe yeşil ve beyaz mermerlerle bezenmiş dış yüzeyi için aynı şey söylenemez. Etkileyici bir de kubbeye sahiptir. 

Hemen baş ucundaki mimarisiyle uyumlu Giotto Campanile Çan kulesi ve Battistero Di San Giovanni Vaftizhanesi de güzellikte katedralle yarışır. Çan kulesinin tepesine çıkarak şehir seyredilebilir ama ücretli ve 500'e yakın basamak var. Benden söylemesi.

Signoria Meydanı

"Sanat severseniz, Floransa'yı da seversiniz."

Duomo Meydanı'na yakın bir diğer görülesi meydandır.  Meydan değerli eserleri barındıran bir açık hava müzesi gibidir.

Meydandaki Vecchio Sarayı (Eski Saray) ki sarayın asıl ismi Signoria'ymış, uzun süre, İtalya'nın önemli ailelerinden Medici'lere ev sahipliği etmiş. Aile nehrin diğer yanındaki Pitti Sarayı'na taşınınca bu saray eski olarak anılmaya başlanmış. 14. yy'dan bu yana ayakta. 16.yy'da bazı eklemeler yapılmış ve içi restore edilmiş. Yapıldığı günden bugüne rejim değişiklikleri olsa da hep şehrin yönetim merkezi olmuş. 500'den çok üyesi olan Büyük Konsey Toplantısı'nın yapıldığı Beş Yüz Salonu zamanında dünyadaki en büyük salonmuş. Bu salonun duvarları Leonardo da Vinci ve Michelangelo, tavanı ise Giorgio Vasari tarafından resimlendirilmiş. Ölüm Maskeleri ve değişik boyutlarda birçok ünlü heykel sarayda sergileniyor. Saray Günümüzde de Belediye Binası olarak hizmet veriyor. 

ÖLÜM MASKESİ

15.yy'da yaygınmış, Dönemin önemli kişilerinin ölümün hemen ardından yüzüne uygulanan alçı kalıpla yüzün bir kopyası çıkarılıyormuş.

AYRINTI

Sarayın kapısında solda Michelangelo'nun "Davud" heykelinin bir kopyası bulunuyor. Kapının sağ tarafında ise Baccio Bandinelli'nin "Hercules ve Cacus" heykeli yer alıyor.

DAVUT HEYKELİ

Bu heykel Rönesans heykel sanatının başyapıtı kabul edilmekte. Heykelde neredeyse mükemmel ‘insan oranı’ betimlenmiş. İlk olarak 1504 yılında orijinal haliyle burada sergilenmiş, 1873'te Floransa Akademi Galerisi'ne taşınmış halen orada sergilenmekte. Buraya 1910 yılında bir kopyası koyulmuş. Floransa'nın  sembolü haline gelen Davut heykelinin kopyalarını şehrin değişik yerlerinde görmek mümkün.

AYRINTI

Meydandaki

"I. Cosimo De Medici'nin Atlı Heykeli" Giambologna ve assitanı Pietro Tacca tarafından yapılmış.

Ammanati'nin eseri olan Neptün Çeşmesi de meydanın önemli eserlerindendir. Gerçi bu çeşmeyle ilgili Michhelangelo'nun Ammanati'yi eleştirerek mermere yazık ettiğini söylediği anlatılır.

14.yy'da Şehirdeki tüm törenler ve toplanmalar bu meydanda yapılırmış. Lanzi Balkonu (Loggia dei Lanzi ) protokolün bu törenleri daha konforlu seyredebilmesi için tasarlanmış. 18.yy'dan bu yana değerli eserlerin sergilendiği bir platform. Benvenuto Cellini'nin “Perseus”u ve Giambologna’nın “Sabin Kadınların Kaçırılışı” heykelleri bu balkonun en önemli eserleridir.

 

SABİN KADINLARININHİKAYESİ

Roma İmparatorluğu'nun kurulduğu yıllarda, büyük bir ordu oluşturulmuş ve farkedilmiş ki ülkede bu ordudaki tüm askerlerin evlendirilebileceği kadar kadın nüfusu yok. Büyük bir şölen düzenlenerek komşu Sabinler bu şölene davet edilmiş. İçkinin su gibi aktığı şölende Sabinler yeteri kadar sarhoş olunca Romalı Askerler Sabinli kadınları alıkoyarak erkeklerini defetmişler. Askerler bu kadınlarla evlendirilmiş ve büyük problemlerini kendilerince çözmüş olmuşlar. Sabinlerin önderinin kızı Hersilia da Roma önderi Romulus ile evlendirilmiş. Çiftin iki çocuğu olmuş. Saldırıyı gururlarına yediremeyen Sabinler iki yıl boyunca hazırlanıp Roma'ya kadınlarını kurtarmaya gitmişler. Ama iki yılda yeni kocalarına alışan kadınlar, doğurdukları çocukları da bırakmak istemedikleri için Sabinler'le dönmeyi kabul etmemiş ve Roma'da kalmışlar.

AYRINTI

Vecchio Sarayı ile Lanzi Balkonu'nun arasındaki yoldan ilerlerseniz, kendinizi Uffizi Galerisi'nin önünde bulursunuz. Uffizi 'ofisler' anlamı taşıyan bir kelime. U şeklindeki 2 katlı binada Vecchio sarayına bağlı yönetim ofisleri bulunuyormuş. Sarayla Uffizi arasında iki binayı birbirine bağlayan bir geçit de yapılmış. Günümüzde burası dünyadaki en eski ve ünlü sanat müzelerinden biri. Medici Ailesi'nin sanat koleksiyonu burada sergileniyor. Sandro Botticelli'nin Venüs'ün Doğuşu, Michelangelo'nun Doni Tondo'su, Tiziano'nun Urbino Venüsü bunlardan sadece birkaçı.

Repubblica Meydanı

Meydan Roma zamanından beri varlığını sürdürmekteymiş. Son halini 19.yy'da Floransa'nın İtalya'ya başketlik ettiği dönemde kazanmış. Antik Roma Dönemi izleri taşıyan dar sokaklarla çevrili. Meydandaki tarihi kafeler Rönesans'dan günümüze sanatçıların uğrak yeri olmuş. Kafeler bu özelliğiyle tusitleri cezbediyor. Fiyatlar Floransa ortalamalarının üzerinde. Meydanın ortasında bir de görülesi bir atlı karınca var.

Eski Köprü ( Ponte Vecchio)

Arno Nehri'nin en dar yerine 1345'de inşa edilmiş. 2. dünya savaşı sırasında şehirdeki tüm köprüler bombalanarak yıkılmış. Sadece bu köprü sağlam kalmış.Üzerinde küçük dükkanlar bulunuyor. Köprü ilk yapıldığında bu dükkanlarda dericiler varmış. Kötü koku nedeniyle onlar çıkarılarak kuyumcular yerleştirilmiş. Hala bazı dükkanlar kuyumcu ama hediyelik eşya satan dükkanlarda var.Medici ailesinin halka karışmadan Vecchio  Sarayı'ndan Pitti Sarayı'na geçmesini sağlamak için tasarlanan Vasari Koridoru bu köprünün üstünden geçiyor. Koridorun duvarları ailenin geçişinde konfor sağlamak için çeşitli sanat eserleri ile bezenmiş.

Akademi Galerisi

1561'de Medici ailesi tarafından, dönemin ünlü sanatçıları; Giorgio VasariAgnolo Bronzino ve Bartolommeo Ammannati'ye kurdurulmuş. Avrupanın ilk resim ve heykel okulu. Birçok sanatçı burada yetişmiş. Günümüzde Sanat Galerisi olarak kullanılıyor. içindeki en önemli eser Michelangelo'nun Davut Heykeli.

Müze 15. ve 16. yüzyıl yerel sanatçılarına ait geniş bir sanat koleksiyonuna sahip. Pacino di Bonaguida'nın Tree of the Cross (Haç Ağacı) tablosu bu galerinin isminden söz ettiren eserlerinden. Ünlü heykeltıraş Bartolini'nin birçok eseri de bu galeride sergileniyor.

Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri

Saray İsmini aldığı Pitti ailesi tarafından 15. yy'da yaptırılmış. 16.yy'da Medici ailesi sarayı satın almış. İlk zamanlarda yönetim işlerinin yürütüldüğü, devlet misafirlerinin ağırlandığı yapıya zaman içinde aslına uygun yeni eklemeler de yapılmış. Daha sonra Mediciler bu devasa sarayı ikamet olarak kullanmaya başlamışlar. İçindeki birçok sanat eseri de yine bu ailenin mirası.

Saray 18 yüzyıda Napolyo'nun hükümet üssü olarak da kullanılmış.  1919'da III Vittorio Emanuele tarafından İtalya Halkına armağan edilmiş ve Floransa'nın en hatırı sayılır sanat koleksiyonuna sahip sanat galerisi olarak ziyarete açılmış.

Saray içindeki eserler yüzyıllarına ve tarzlarına göre ayrı galerilerde sergileniyor. Ayrıca Medici ailesinin sanat mirası için de bir galeri düzenlenmiş. Koleksiyonunu her geçen gün geliştiren saray, modern sanatla ilgili pek çok esere de ev sahipliği yapıyor. Birinci katta bulunan Palatine Galerisi'ndeki 16 ve 17.yy eserleri barok ve rönesans tarzıyla sarayın en kıymetlileri. Sarayda ayrıca Kral Daireleri de gezilmesi gereken yerler arasında.

Cosimo Medici, karısı Elenora için yaptırdığı, Boboli Bahçeleri sarayın hemen arkasındaki tepelik alanın düzenlenmesi ile oluşturulmuş. Bahçenin merkezinde bir amfi tiyatro bulunuyor. Vaktiyle birçok tiyatro oyunu Sadece Medici Ailesi ve konukları için bu sahnede sergilenmiş. Bahçedeki geometrik düzenlenmiş ağaçlar ve barok çeşmeler görülmeye değer.

Michelangelo Tepesi

Şehri seyredebileceğiniz eniyi nokta. Tepeye yürüyerek ya da otobüsle çıkılabilir. Özellikle gün batımında muhteşem oluyor. Merdiven şeklinde iki terastan oluşuyor. Üst kat Michelangelo'nun ünlü Davut Heykeli'nin bir kopyasını bulunduğu bir meydan, alt katta ise kafeler var. Günboyu gezdiğiniz parça parça Floransa artık bütün olarak önünüzde. Bu manzaraya hayran kalmamak mümkün değil.

bottom of page