top of page

GÖTEBORG

İsveç'in en büyük ikinci şehri olan Göteborg; içinden geçen Göta Nehri ve onun kolları, güzel düzenlenmiş şehrin tamamına yayılmış bakımlı parkları, bir birine uyumlu güzel evleri ve geniş caddeleriyle ilk bakışta çeliyor fikrinizi.

Şehir Kral Gustavus Adolphus tarafından 1621 yılında Hollanda Ticaret Kolonisi olarak kurulmuş.  Otuz Yıl Savaşı'ndan sonra Hollandalıların yanı sıra Alman ve İskoçların yerleşimiyle şehir haline gelmiş. Kurulduğu günden bu yana Avrupa coğrafyasında önemini koruyan şehir, İskandinavya'nın en büyük limanına sahip.

25 tiyatro ve 18 müzesi bulunan Göteborg aynı zamanda bir sanat şehri.

Otopark ücretleri şehir merkezinde çok yüksek tutulmuş, bu sayede neredeyse hiç trafik yok. Toplu taşıma kullanılıyor, bir de bisiklet... Etrafta karşınıza çıkan az sayıda aracın büyük kısmı hibrit. Devlet hibrit araçlarda ciddi bir vergi kolaylığı sağlıyor. Evlerde de tüp gaz ya da doğal gaz kullanılmıyor, her şey elektrikli. Ellerindeki denizi ve nehri kullanarak birçok hidroelektrik santrali yapmışlar böylece elektrik çok ucuz. Isınmak için dahi elektrik kullanılıyor. Yani her alanda temiz enerji... Coğrafi konumu nedeniyle soğuk bir ülke. Yılın birkaç ayında hava hep karanlık, diğer yandan yaz aylarında çok geç saatlere kadar hava kararmıyor. 

Şehirde iki üniversite var. Yaklaşık 60.000 öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Yerleşkeler tüm şehre dağılmış durumda. Her büyük caddenin üzerinde bir fakülte binası ve etrafını doldurmuş cıvıl cıvıl gençler görmek mümkün.

Volvo ve Erikson gibi iki büyük dünya devinin merkezleri de bu şehirde. Yanı sıra alanlarında öncü pek çok markaları var. 

Gustav Adolf Meydanı (Gustav Adolfs Torg)

Nehrin kenarına kurulmuş meydanın merkezini, şehrin kurucusu ve meydana ismini veren Gustav Adolfs Torg heykeli süsler. Belediye Binası ve diğer resmi binalar bu meydanın etrafında sıralanmış. Şehrin siyası ve ticari merkezi, bu meydan.  Alman Kilisesi ve Şehir Müzesi de meydanın hemen yanında.

Göteborg Şehir Müzesi (Göteborgs Stadsmuseum)

Doğu Hindistan Şirketi'nin şehirdeki merkezi olarak inşa edilen bina 1861'de müzeye dönüştürülmüş. Bu cömertliği sebebi ile müzede sürekli bir Doğu Hindistan Şirketi Sergisi kurulmuş.

Şehrin en büyük müzesi. Göteborg'un kurulmasından önce bölgede hüküm süren Vikingler ve şehrin kurulması ve sonrasında yaşanan dönemler zengin bir koleksiyonla sergilenmekte. Müze ayrıca şehrin geliştirilip güzelleştirilmesi amacı ile fikirlerin ve vizyonların sergilendiği bir forum olarak da kullanılıyor.

Alman Kilisesi (Tyska Kyrkan)

Şehrin ilk inşasında yer alan Almanların kendi dillerinde ibadet edebilmeleri için düşünülmüş ve yapımına 1634 yılında karar verilmiş. Kilise 1648'de, kulesi ise 1699'da hizmete açılmış. Bir yangınla yerle bir olan kilisenin yenilenmesi ve tekrar hizmete girmesi 1748 yılını bulmuş. Günümüzde halen faaliyette olan kilisede ibadet dili yine Almanca. Pazar günü yapılan ayinler dışında çeşitli hayır organizasyonlarına da ev sahipliği yapıyor.

Kraliçe Meydanı (Drottningtorget)

Gustav Adolf Meydanı'nın hemen yanında yer alır iki meydanı birbirinden ünlü alışveriş merkezi Nordstan ayırır. Tren garı bu meydanda. Göteborg'un en hareketli yeri desem abartı olmaz. Akşamları sokak müzisyenleri şarkılar söylüyor. Bir kaç yıl öncesine kadar büyük bir posta ofisi de varmış ama yerine Clarion Hotel Post inşa edilmiş. (Biz burada konakladık güzel bir otel. Temiz, iyi kahvaltı ve geniş mekanlar sunuyor). Otelinizi önceden ayarlamadıysanız, bu çevrede bir çok otel bulunuyor.  Bir göz atın bence.

Halk Bahçesi (Trädgårdsföreningen)

Şehrin göbeğinde, Kraliçe Meydanı'nın (Drottningtorget) hemen kenarında, Göta Nehri’nin iki kolunun kesiştiği bir noktada, iyi korunmuş bir park. Kral Carl Johan’ın emriyle 1842’de düzenlenmiş. İçinde kafelerin yanı sıra bir palmiye evi ve gül bahçesi  bulunuyor.

Günün her saati hareketli bir park burası. Spor yapan, güneşlenen ya da nehir kenarında yürüyen birileri hep var.

AYRINTI

Bu amca Nordstan'ın önünde yakalandı kadrajıma. Elindeki bir parça ekmeğini büyük bir keyifle kuşlarla paylaştı. Kuşlar yedi o doydu. Kim ne derse desin ben bir kere daha inandım dünya iyi insanlarla dolu.  

Nordstan Alışveriş Merkezi

Aradığınız her ne ise burada bulma ihtimaliniz yüksek. Şehrin özellikle bu eski kısmında başka bir alışveriş merkezi de yok zaten. 1972'de ilk parçası açılan merkez 1973'te tamamlanmış. Aradaki zamanda birçok  yenileme yapılmış. 4 katlı Nordstan İskandinavya'nın en büyük alışveriş merkezi. İçinde bir de Turizm Ofisi var (Magnet satıyorlar:)) İsveç alışveriş için pahalı bir ülke söylemedi demeyin. ama yine de ben alırım diyorsanız, Nordstan'ın içi kadar çevresi de cazip. Bir çok önemli markanın şubeleri bu civara yayılmış durumda.

Cadde (Aveny) 

Göteborg'un en büyük caddesi. İsmi Kungsportsavenyen'dir  (Kings Gate Avenue/ Krallar Kapısı Caddesi). Günümüzde sadece Aveny olarak anılıyor. Cadeye ismini veren kapı  19. yüzyılda yıkılmış. Yaklaşık bir kilometrelik cadde Rosenlunds Kanalı'ndan başlar ve  Götaplatsen Meydanında sonlanır. Avrupa Şehirleri'nin olmazsa olmazı büyük caddelerinden esinlenilmiş ve 1860 yılında yapılmış. İlk yapıldığında şehrin önde gelenleri ve sanatçılar bu caddede otururmuş. Güzel mağazaların, kafelerin ve restoranların olduğu geniş bakımlı bir caddedir. 

AYRINTI

ŞİDDETSİZLİK HEYKELİ (NON VİOLENCE)

İsveçli sanatçı Carl Fredrik Reuterswärd tarafından tasarlanan bronz heykelde magnum bir tabancanın namlusu düğümlenmiş. Sanatçı bu heykeli John Lennon'ın öldürülmesine tepki olarak tasarlamış. Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nin de dahil olduğu 16 ayrı noktada sergileniyor. Bir kopyası da Aveyn Caddesi üzerinde.

Götaplatsen Meydanı

Meydan 1923'te Göteborg'da düzenlenen Dünya Fuarı için hazırlanmış. Üç tarafı güzel binalarla çevrilidir. Konser salonu, Şehir Tiyatrosu ve Göteborg Sanat Müzesi. Meydanın dördüncü tarafını şehrin ana caddesi kabul edilen Aveyn oluşturur. Meydan ilk yapıldığında ortaya bir çeşme yerleştirilmiş ve 1931'de Carl Miles tarafından hazırlanan Poseidon Heykeli çeşmeye eklenerek meydan tamamlanmış.

Meydandaki konser salonunun,  ana salonu, Nils Einar Eriksson tarafından tasarlanmış ve 4 Ekim 1935'te açılmış. Akustik açıdan dünyanın en iyi konser salonlarından biri olarak anılıyor. Karl Bergsten tarafından tasarlanan Kent Tiyatrosu ise 1934 yılında açılmış. 2002 yılında tamamen yenilenmiştir.

Göteborg Sanat Müzesi (Göteborgs Konstmuseum)

Meydanın en önemli parçası Göteborg Sanat Müzesi. Sigfrid Ericson tarafından tasarlanan bina 1923'te hizmete açılmış. Müze İskandinav sanatına ağırlık veren bir koleksiyona sahip. Fürstenberg Galeri müzenin en popüler galerisi. Carl Larsson , Bruno Liljefors , Edvard Munch ve Anders Zorn müzeye değer katan İskandinav sanatçılar. 15. yüzyıldan günümüze kadar yapılmış, Nordic Usulü benzersiz eserler bu müzede sergileniyor. 19.yüzyıl koleksiyonu ayrıca iddialı. Müze Avrupa sanatından örneklere de yer veriyor. Monet , Picasso ve Rembrandt eserleri de bu koleksiyonun kıymetlileri.

Haga

Dar sokakları küçük dükkanları sıcak kafeleri ve birbirine benzeyen güzel evleri olan bir semt Haga. Ama herhangi bir semt değil. Göteborg'un en eski yerleşim merkezi. Sokaklarda amaçsızca dolaşıp küçük dükkanların tadını çıkarın. Yorulunca bir kafeye oturup mis gibi kahvenizin yanında İsveç'in ünlü tarçınlı çöreklerinden (kanelbullar) yiyebilirsiniz. Yeri gelmişken, bu şehirde kahveyi bardakla çayı fincanla servis ediyorlar.

Haga Kilisesi (Hagakyrkan)

Gotik tarzdaki yapı 1856 - 1859 yılları arasında inşa edilmiş ve 2002-2004 yılları arasında ciddi bir yenilemeye tabii tutulmuştur. İçinde bulunduğu güzel park ve kilisenin sert gotik üslubu birbirlerine pek yakışırlar. İsveç'te kaliteli akustik sitemleri ve sahip oldukları muhteşem orglarıyla kiliseler ibadet yeri olarak kullanılmadığı zamanlarda müzik dinletilerine ev sahipliği yapar. Yakınındaysanız içine bir girin, sizi şaşırtacak kadar hoş bir dinleti ile karşılaşabilirsiniz.

Skansen Kalesi (Skansen Kronan) 

Göteborg'da 17. yüzyıldan günümüze çok az yapı kalmış. Dönemin ahşap yapıları teker teker yanmış ya da yıkılmış. 1698'de tamamlanan Skansen Kalesi istisnalardan. Haga sınırları içinde. Şehrin savunulması için stratejik önemi olan tepeye yapılan kale 4 metre kalınlığında duvarlara sahip. İçine dönemin en ağır silahları yerleştirilmiş. Bu silahların kullanılması gerekmemişse de bölgedeki ağır kış şartları ve şiddetli rüzgarlar kaleyi bir hayli zorlamış. Bu yüzden de bir iki kere yenilenmiş.  2004 yılına kadar askeri müze olarak kullanılmış. Günümüzde büyük davetlerin ve konferansların düzenlendiği bir mekan. Eğer etkinlik yoksa içine girilemiyor. Yine de merdivenleri tırmanıp kaleye çıkmalısınız. Sizi harika bir şehir manzarası bekliyor.

Balık Kilisesi (Feskekôrka)

Göta Nehri'nin hemen kenarında, nehrin denizle buluştuğu yere çok yakın bir noktada önümüze çıkar. Aslında bir balık halidir. İsmini görüntüsünden almakta. (Kabul edin bu resmi koyup sizi kilise olduğuna inandırabilirdim:) Şehir ilk kurulduğunda, denizden dönen balıkçılar, balıklarını burada açık hava da sergiler ve satarlarmış. Hem balıkçıları soğuk havadan korumak hem de,  etrafa yayılan kötü kokunun önüne geçmek için  1874'te bu bina hizmete açılmış. İsveç'te balıkçılığın ne kadar profesyonel yapıldığı düşünülürse bugün bu binanın ihtiyacı karşılaması söz konusu bile değil. Ama sembolik olarak hala içinde balık satışı yapılıyor ve restoranlar da balık severler için hizmette.

Masthugget Kilisesi 

Şehrin merkezine yakın, yüksek noktalardan Masthugget tepesine kurulan kilise 1964 yılında inşaa edilmiş, şehrin simgelerinden biri. Nordik tarzdaki yapı Sigfrid Ericson tarafından tasarlanmış.

Botanik Bahçesi (Botaniska Tradgard)

16.000 çeşit bitkiye ev sahipliği yapan bahçe 1923'te açılmış, 1948'e kadar tamamlanmış sayılmamış. 175 hektarlık bir alana sahip. Bunun 15 hektarlık kısmını Arboretum oluştuyor. Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa diye üç ayrı bölüme ayrımış Arboretum, 300 farklı egzotik bitkiye ev sahipliği yapıyor. Japon Vadisi dikkat çekicidir. Botanik Bahçesi'nde dünyanı dört bir tarafından getirilen taşlarla oluşturulmuş 5000 parçalık popüler bir taş bahçesi de bulunuyor.

Liman

Bu şehrin yıllar içinde bu kadar büyümesi ve gelişmesi şüphesiz sahip olduğu liman sayesinde olmuş. Artık o ihtişamlı dönem gerilerde kalmış. Liman kapasitesinin çok küçük bir bölümünü kullanıyor. Ama vinçlerin sökülme maliyeti dolayısıyla vinçler hala limanda. Şehirde rıhtımların toplam uzunluğu yaklaşık 20 kilometre. Ticari amaçlar için inşa edilen limanda yolcu terminali de bulunuyor. Danimarka ve Almanya'ya gemilerle seyahat mümkün.

Alvsborgsbron Köprüsü ve Göteborg Yelkenlisi

Nehrinin denizle birleştiği ve en geniş olduğu bölgede İsveç'in en uzun asma köprüsü olan Alvsborgsbron bulunur. Limanda en dikkat çekici gemilerden biri ismini de şehirden alan ve 18. yüzyıldan kalma bir İsveç Doğu Hint yelkenlisinin kopyası "Göteborg Yelkenlisi"dir. Dünyanın en büyük yelkenlilerinde olan gemi yanı sıra şehrin simgelerinden kabul edilir. Hikayeye göre şehre geldiği bir dönemde Alvsborgsbron Köprüsü tamamlanmış ve köprüden yüksek olan yelkenli bir daha açık denizlere çıkamamıştır. (İsveçliler anlattıkları bu hikayeye kendileri de pek inanmıyor.) Günümüzde restore edilmiş ve şık bir restoran olarak hizmet veriyor.

AYRINTI

BATAN EV

17. yüzyıldan kalma bu bina yapıldıktan sonra çok yavaş da olsa  battığı farkedilmiş. Yapılan çalışmalar ve şehir toplantıları sonucu, yıkılmasının daha büyük bir maliyet ve şehre külfet getireceği kararlaştırılıp, kendi haline bırakılmış. En alt katın yarısı artık suya gömülmüş durumda.

Adalar

Göteborg kıyılarına yakın yüzlerce küçüklü büyüklü ada var. Bunlar Kuzey ve Güney Takım Adaları olarak gruplanmıştır. Eğer Temmuz'da ya da Ağustos'ta şehirdeyseniz gezinize bir de yüzme molası ekleyebilirsiniz.  Feribotla adalara ulaşmak mümkün. Bazı adalar köprülerle de birbirine bağlanmış. Vinga Adası, feneri ve güzel doğası ile çok sevilen, popüler bir ada. Ayrıca bu adalardan birinin üzerine kurulu bir ortaçağ kalesi olan Âlvsborg Kalesi de gezebileceğiniz yerler arasında.

Hoş sakin insanları ile güzel bir şehir Göteborg.  Rengarenk ve düzenli... Hangi mevsimde giderseniz gidin Türkiye'de kullandıklarınızdan  daha kalın kıyafetlere ihtiyacınız olacak, iki ülke arasındaki ısı farkı bir hayli yüksek. 

bottom of page