top of page
milano.jpg

MİLANO

Yüzyıllardır önemli merkezlerden biri olmuş ve değişik dönemlerde değişik akımlardan etkilenen sanatçılar bu şehre katkı sağlamış. Savaşlarla yaralar almış,  yaralarını sarmayı bilmiş. Eskiden gelen bir şehir ama eski bir şehir değil. Yaşayan bir organizma gibi hep yenilenmiş, zamana ayak uydurmuş. Canlı kıpır kıpır, hızına ulaşmak zor. Bir çok konu da iddialı. Mesela moda... Modanın başkenti olarak anılıyor. Dünyadaki hemen hemen bütün ünlü tasarımcılar Milano Moda Haftasında yer almaya çalışıyor.  Mesela müzik... Klasik müzik denince otoritelerden sayılan Scala Orkestrası'na sahip. Mesela sanat... Rönesans'ın ustalarının eserlerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra modern sanatlar konusunda da iddialı. Mesela futbol... Avrupa'nın en büyüklerinden iki futbol takımı var; Milan ve İnter. Yazar Donatella Piatti'nin yorumunu çok beğenmiştim "Milano bir hanımefendi gibidir... güzel olmayı bilir. Bakmayı bilmek gerek." Katılmamak mümkün değil.

"Eskiden gelen bir şehir ama eski bir şehir değil."

DUOMO MEYDANI

Duomo Katedrali

Yapımına 1386'da başlanmış tamamlanması uzun yıllar almıştır. Kaynaklar tamamlanma süresi konusunda farklılık gösterir; Katedral'in 400 yılda bittiğini söyleyen de tamamlanmasının 600 yılı bulduğunu söyleyen de var. Bu anlaşmazlığın sebebi: Napolyon Katedralin bitirilmesini emretmiş. Bu emir üzerine 7 yıl gibi bir sürede tüm dış cephe oymaları tamamlanmış. Böylece Napolyon'un arzu ettiği taç giyme töreni burada yapılabilmiş. Bu töreni açılış olarak yorumlayanlar var. Oysa ki katedralin son kapısının yerleştirilmesi 1965'i bulmuş. Bugün hala kaplaması yapılmamış bloklar olduğu söyleniyor. 2003'ten 2009'a kadar bir yenilemeye tabi tutularak dış cephesindeki mermerler beyazlatılmıştır. Gotik mimari eseri olan yapının üzerinde çok ince işçilikle dantel gibi dokunmuş detaylar bulunuyor. Temizleme işinin bu kadar uzun sürmesine şaşırmamak lazım.

Katedral'in içi de en az dışı kadar iddialı; Yüksek tavanı, ışık oyunları yapan vitraylı yüksek pencereleri ve rengarenk duvar resimleriyle, Katedral'in görkemine yakışır güzellikte. Ayrıca Katedral'in çatısına çıkmak ve Duomo Meydanı'nı bir de yukarıdan seyretmek mümkün.

Alanı 11.700 m² olan  katedral Avrupa'nın dördüncü büyük katedrali. En büyüğü Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası, onu Londra'daki Aziz Paulus ve Sevila'daki Sevilla Katedral'i izler. Farkı yaratan ayrıntılardır diyen iyi  demiş bence. Bu katedralden büyük olan diğer üç katedralin ikisini gezmiş biri olarak (Vatikan ve Sevila) onlardan çok daha görkemli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

 

Galleria Vittorio Emanuele II

İtalya'nın ilk alışveriş merkezi olarak kabul edilen ve daha sonra açılacak pek çok alışveriş merkezinin Galleria olarak anılmasını sağlayan yapı dünyanın da en eski alışveriş merkezlerinden biri.

1877'de hizmete açılmış . İsmini İtalya'nın ilk kralından almış. Haç şeklinde yerleşmiş dört sokak, onları çevreleyen dört katlı dükkanlar ve sokakların birbirine bağlandığı meydannın cam kubbesiyle etkileyici bir yapı ... Mermer kaplamaları yer mozaikleri ve birbirinden seçkin markaları ile ışıl ışıl bir mekan.  İlk Prada Mağazası burada açılmış.

Galleria'nın Duomo meydanına bakan kapısından girip tam karşınızda kalan kapısından çıktığınızda Scala Meydanına geçmiş olursunuz. Yani bu bina Milano'daki iki muhteşem yapı Duomo Katedrali ile La Scala Opera Evi'ni birbirine bağlar.

SCALA MEYDANI

Avrupa'daki pek çok şehrin ana meydanından daha popüler bir meydandır. Ama söz konusu şehir Milano olunca popülerlikte ancak ikinci sırayı alabiliyor. Üstelik  tek rakibi Duomo Meydanı'yla da komşu.  Avrupa'daki en iyi operalardan biri bu meydanda. Milano Belediyesi'ne ev sahipliği yapan Marino Sarayı ve harika bir sanat galerisine sahip ve merkezinde Leonardo Da Vinci'nin bir heykeli yer alıyor. Leonardo Da Vinci Dünyası geçici sergisine de bu meydan ev sahipliği yapıyor.

La Scala Opera Evi

Milano'daki Opera Evi 1776'da yanmış. Böylece yeni bir opera evi ihtiyacı doğmuş. Aynı yıl imparatoriçenin onayı ile daha önce  Santa Maria della Scala kilisesinin bulunduğu yere yapılmasına karar verilmiş . Yeni binaya yerini aldığı kilisenin adı verilmiş: Santa Maria della Scala.

3000 kişilik kapasitesi olan salonda o dönemin adeti üzerine oyunlar ayakta seyredilirmiş. Salonda ayrıca altı kattan oluşan geniş bir loca galerisi var. Zamanında binanın yapım masrafları bu locaların zenginlere satışı ile karşılanmış. 2002 ve 2004 yılları arasında da sahne kapatılarak bir yenileme görmüştür. Sahne arkası kullanışlı hale getirilmiş ve akustik dizaynı yenilenmiştir. Salona orijinal dille seslendirilen eserlerin tercümelerinin de aynı anda dinlene bildiği bir sistem getirilmiştir. Scala, İtalya'daki en büyük Opera binası.

Ününü sadece binanın ihtişamından almıyor. Her dönem çok seçkin müzisyenlerin dahil olduğu büyük bir orkestraya sahip. Önceleri  Orchestra della Scala olarak anılan ekip 1982'de ismini Filarmonica della Scala olarak değiştirmiş ve kadrosunu daha da genişletmiş. Bu orkestraya seçilmek ve bu sahnede görev alabilmek müzisyenlerin rüyası desek yanlış olmaz. 

La Scala Müzesi (Museo Teatrale alla Scala) yine bu binadadır. Operya ait tarihi kıymeti olan pek çok resim heykel kostüm burada sergilenir.

Yine bu kurumun bir parçası olan Gösteri Sanatları Akademisi (Accademia d’Arti e Mestieri dello Spettacolo) Sahne sanatları ile ilgili dansçı müzisyen ve teknik personel yetiştirmekte.  Akademi'nin bir parçası olan La Scala Bale Okulu (Scuola di Ballo del Teatro alla Scala) benzerleri arasında otorite kabul ediliyor.

Gösterinin gece yarısından önce bitmesi geleneği var başlangıç saatini ona göre planlıyorlar. İtalya'ya gelmişken Scala'nın muhteşem orkestrasını da dinleyeyim derseniz önceden bilet alın derim.

Leonardo Da Vinci'nin Dünyası

(The World Of Leonardo Da Vinci)

Sergi Scala Meydanı'nda  Galleria Vittorio Emanuele II'nin girişinde Aralık 2017'ye kadar meraklılarını bekliyor. Bu sergi sanatçı ve mucit olan Leonardo da Vinci'nin makinelerinin çalışma modelleri ve resimlerinin restorasyonlarını dijital olarak sunuyor. Sanatçının çizimlerini uygulamışlar ve çok enteresan maketler çıkmış ortaya. Mesela Da vincinin bir zaman makinesi üzerine çalıştığını biliyor muydunuz? Uçmak için de mekanik bir kuş tasarladığını?.. Bilime meraklıysanız yaşadığı zamanın çok ötesinde hayaller kurmuş ve onları gerçekleştirmeye çalışmış bambaşka bir Leonardo Da Vinci Milano'da sizi bekliyor.

AYRINTI

Milano'da ayrıca Leonardo da Vinci Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi (Museo Nazionale  Scienza E Tecnologia Leonarda Da Vinci) bulunmakta. 15. yüzyıldan bu yana Milano'daki ulaşımın anlatıldığı müzede de Leonardo da Vinci'nin bilim eserlerini ve maketlerini bulabilirsiniz. Ayrıca bu müzede sergilenen eski bir otomobil koleksiyonu, buharlı  lokomotifler, gemi maketleri, seyir aletleri ve eski tip uçaklar da var.

Scala Meydanı Galerisi

(Gallerie d’Italia Piazza Scala)

Scala meydanında 19. ve 20. yüzyıl eserlerinin  sergilendiği bir galeri.  Commerciale Italiana bankasının geçmişte kullandığı ofis binası ve binanın arkasına sıralanmış iki saray; Anguissola ve Brentani'ni birleştirilerek oluşturulmuş. Bir çok büyük esere ev sahipliği yapıyor. Ünlü heykeltraş Antonio Canova'nın Homeros destanını anlatan duvar kabartmaları galerinin en gözde koleksiyonu. Sergilenen eserler kadar sarayların mimarisi de görülmeye değer. Süslü pecereler, renkli tavan vitrayları ve şık merdivenler...

Santa Maria Delle Grazie Kilisesi

Kendi ile aynı ismi taşıyan meydanda bulunan kilise Rönesansın Milano'daki en en iyi örneği sayılıyor. Ününün önemli bir bölümünü yemekhane duvarını süsleyen Leonardo Da Vinci'nin en bilinen eseri olan 'Son Akşam Yemeği' (L’ultima Cena) fereskine borçludur. Milano'daki turistlerin akın akın bu freski görmeye geldiği düşünülünce, kilisenin önünde bitmez tükenmez bir sıra oluyor. Önceden rezervasyon yaptırırsanız bu sorunu çözmüş olursunuz.

AYRINTI

İtalya'da her şehrin kendi pizza tarzı var. Gezimiz boyunca çok değişik mekanlarda farklı içeriklerde pizzalar yedik. Gezi sonunda hepimiz bir konuda hem fikirdik. Milano'ya tekrar gelinecek ve Spontini'de bu sefer grande pizza (iki dilim yani) yenecek. Çeşit  yok sadece Margarita yapıyorlar domates, mozarella ve kabarık hamur... Anlatmayayım seyredin bence.

Araştırınca bu pizzacının çok ünlü olduğunu gördüm. Tokyo'da bile şube açmışlar. Ama diğer dükkanların mönüsü de tarzı da farklı göründü bana . benim gittiğim şube Papiniano Caddesi üzerinde haritada da işaretledim:)

SEMPIONE PARKI (PARCO SEMPIONE)

Milano'nun tam merkezinde yer alan Sempione Parkı şehrin ciğerleri görevini görür. İçinde bir göletin de bulunduğu park yürüyüş ve koşu için idealdir. Civica Gianni Brera Stadı da bu parkın sınırlarındadır. Ayrıca çok yüksek olmasada bir gözlem kulesi ve bir park kütüphanesi de var. Parkın bir ucunda Barış Meydanı ve Sempione Kapısı diğer ucunda Cannone Meydanı ve Sforzesco Kalesi bulunuyor.

 Sforzesco Kalesi (Castello Sforzesco)

Sforza ailesinden ilk Milano dükü Francesco Sforza tarafından 15 yüzyılda eski kale kalıntılarının üzerine şato olarak yaptırılmış. Günümüzde Antik Çağ Rönesans ve 17 yüzyıla ait eserlerin sergilendiği bir müze. İçerisinde müzik aletleriyle ilgili bir koleksiyon da var. İsminden en çok bahsettiren eserse Michelangelo'nun başlayıp bitiremediği son heykel "Rondanini Pietàsı"dır.

Sempione Kapısı (Porta Sempione)

Şehirdeki Roma Duvarları'nın devamı üzerinde bulunur.  Roma Dönemi'nde şehrin güvenliği açısından önemli olan Paris ile Milano arasındaki yolu korumak için burada bir kapı bulunuyormuş: "Jüpiter Kapısı" . Bu kapıdan geriye kalan kalıntılar kale yapılırken kaleye taşınmış. Eski kapının bulunduğu yerde Ocak 1806'da 'Simpione Kapısı' açılmış. 19. yüzyıl boyunca kapı üzerinde dönemim siyasi hareketliliğini yansıtan değişiklikler yapılmış.

milano2.jpg

AYRINTI

Yine Roma Duvarları'nın üzerinde bulunan başka bir kapıda 'Ticinese Kapısı'dır. 16 yüzyılda inşa edilen kapı 19. yüzyılda yenilenmiştir. Üzerindeki latince metin ilgi çekicidir:"PACİ POPULORUM SOSPİTAE" (Barış halkların kurtuluşudur). Roma Duvarları boyunca başka kapılarda önümüze çıkar: Nouvo (Yeni) Kapı, Garibaldi Kapısı ve Venedik Kapısı benim sayabildiklerim.

Civica Stadı (Arena Civica)

Aslında adı "Arena Civica Gianni Brera" ama artık sadece "Civica" olarak anılıyor. 1807'de tamamlanmış. Futbol ve rugbi maçlarını yanı sıra 400 metlik parkuruyla atletizim müsabakalarına da ev sahipliği yapıyor. Bir zamanlar Milano'nun en büyük stadıymış ama San Siro Stadyumu'nun hizmete girmesi ile şehrin büyük iki takımı Milan ve İnter maçlarını yeni stada taşımış. Günümüzde Stat Brera Futbol Takımı'na ev sahipliği yapıyor.

San Siro/ Giuseppe Meazza Stadı

80 bin kişi kapasiteli dünya standartlarında 5 yıldızlı bir stattır. 1926'da yapılmış, 1942 de yenilenmiştir. Milan ve İnter bu stadı kullanmakta. İki ayrı isminin olmasının sebebi de bu ayrıntıdır.  Stada Milan San Siro derken İnter, Giuseppe Meazza Stadı der.

AYRINTI

Modanın başkentlerinden biri olan Milano'da alışveriş yapmak istiyorsanız bir çok alternatifiniz var.

Galleria Vittorio Emanuele II'den bahsetmiştim lüks mağazaların hemen hepsini burada bulmak mümkün. Lüks seviyorsanız Montenapoleone yolu da tam size göre. Milano'nun ünlü tasarımcılarının butikleri, seçkin İtalyan Ayakkabıcıları ve özel tasarım mücevher dükkanlarıyla bu cadde ben pahallıyım diye bağırıyor adeta. La Rinascente yine bir alışveriş merkezi ve Duomoya çok yakın. Corso Vittorio Emanuele Caddesi yine alışveriş için önerilebilecek caddelerden.

Santa Maria Presso San Celso: Yan yana iki kiliseden oluşan yapı Romanesk barok ve rönesans izleri taşır. Brera (Pinacoteca di Brera): Rönesans sanatının önemli eserlerinin bulunduğu bir müze. San Gottardo: Sekizgen çan kulesiyle ilgi çekiyor.Modern Sanat Galerisi (Galleria d'Arte Moderna): 1921'de bu yana faaliyette olan galeride 19 ve 20.yüzyıla ait resim ve heykeller bulunmakta.Size iyi gezmeler.

bottom of page