SAN FRANCISCO
Kırmızı köprülü hayal şehrim:)
Tepeleri, Viktorya Dönemi mimarisi, doğal güzellikleri, yaz aylarında çöken sisi, Silikon Vadisi, kırmızı köprüsü, özgürlükçü düşünce yapısı, ve kültürel çeşitliliği ile tanınan San Francisco; Körfez Bölgesi'nin merkezinde yer alan Kaliforniya'nın önemli bir şehri, ve dünyanın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri...
Golden Gate Köprüsü
San Francisco Körfezi'nin girişinde, Golden Gate Boğazı üzerinde asma köprü. Amerika'nın New York'taki Özgürlük Heykeli'nden sonra en bilinen 2. simgesi. 1937'de tamamlanmış. Adını Golden Gate (Altın Kapı) boğazından almış. İlk planlamada gri renge boyanması düşünülürken, sürülen kırmızı astar boya köprünün kaderini değiştirmiş. Kırmızının köprüye çok yakıştığını gören mimar, köprüyü kırmızı yapmaya karar vermiş. Uzun yıllar dünyadaki en uzun asma köprü olarak varlığını sürdürmüş. Artık dünyadaki en uzun yedinci asma köprü. Köprü üzerinde ziyaretçiler için hazırlanmış cepler sayesinde durup fotoğraf çekmek mümkün. Hediyelik eşyaların satıldığı bir mağaza da bulunuyor.
Golden Gate Parkı
Park Pasifik Okyanusu'ndan San Francisco'nun merkezine kadar 412 hektar bir alanı kaplıyor. Bir çok spor dalı için uygun alana sahip; yürüyüş, koşu, bisiklet, golf, tenis, beyzbol, futbol... 1912'den kalma atlı karınca en çok çocukların ilgisini çekiyor. Japon Çay Bahçesi de Japonlara has tarzıyla sizi ağırlamaya hazır, tabi ücretini ödemeniz şartıyla. Park ayrıca California Bilimler Akademisi, Doğal Tarih Müzesi, Morrison Planetarium'u ve Steinhart Akvaryumu'na ev sahipliği yapıyor.
Alcatraz Hapishanesi
Kıyıya çok uzak olmamakla birlikte deniz aslanlarının cirit attığı, köpek balıklarının dolaştığı bir bölgenin ortasında bulunan bir ada üzerine kurulmuş, zamanında Amerika'nın azılı katillerinin konulduğu eski bir hapishane. Artık sadece turistik amaçlı kullanılıyor. The Rock filminden sonra ünü artmış Ünlü gangster Al Capone da bu hapishanede yatmış. Çok ilgi gören hapishaneye bazen birkaç gün bilet bulunamadığı oluyor.
Fisherman's Wharf ve 39.Rıhtım
Eskiden balıkçı barınağıymış artık cıvıl cıvıl bir turistik mekan... En popüler yemek yerleri tabii ki balık restoranları. En popüler yemekse “soup bread bowl” (ekmek arası çorba). İçi boşaltılmış ekmeğin içine çorba koyularak hazırlanıyor. Ayrıca birçok hediyelik eşya satan mağaza var. Rıhtımda denizde oluşturulmuş platformun üstünde deniz aslanlarını seyredebilirsiniz.
Lombard Caddesi
Sekiz kısa ve çok keskin virajın olduğu caddenin ,100 metrelik başlangıç kısmı dünyaca ünlü. Manzarası güzel bu yokuşta sürekli trafik var. Kenarlarında bulunan merdivenlerden yaya olarak da yokuşu tırmana bilirsiniz. Sokak üstünde bulunan evler çok lüks. Kiralarının 10.000 dolar civarında olduğu söylenmekte. Hulk(Yeşil Dev) filminin bir bölümü bu caddede çekilmiş.
Coit Kulesi
Telegraph Hill bölgesinde. Lillie Hitchcock Coit adlı zengin bir kadının, öldükten sonra mirasının bir kısmını şehrin güzelleştirilmesi için bırakması üzerine 1931'de yaptırılmış ve onun adı ile anılıyor. Kulenin iç duvarlarını süsleyen resimler, dönemin Başkan Yardımcısının, ressam Rivera Diego'nun bir resmini, içinde Lenin'in portresi olması sebebi ile tahrip etmesini protesto amacı ile yapılmış.
Union Meydanı
Şehrin en büyük meydanı. Merkezinde bulunan sütun ve üzerindeki heykel Amerika'nın ünlü komutanı Dewey'in Manila Koyu'nda kazandığı zafere adanmış. Meydanın altında çok büyük bir yeraltı otoparkı bulunuyor. Bu dünyadaki ilk yeraltı oto parkıymış. Meydan ve çevresinin; gezmek, eğlenmek, çalışmak, hatta yaşamak için şehrin en iyi yeri olduğu söyleniyor. Birçok mağaza, dükkan, butik, galeri, sahne ve ofisle dolu plazalar meydanı 24 saat hareketli. Çin mahallesinin ünlü Ejderha Kapısı da meydana açılıyor. Meydan'da yıl boyu sanat gösterileri, kültürel aktiviteler, sergiler ve hatta konserler düzenleniyor. Kışın büyük bir buz pateni pisti kurulan meydan Noel için hazırlanan dev Noel Ağacı ile de ünlü.
AYRINTI
2009 yılından beri "San Francisco'nun Kalbi" projesi kapsamında her yıl ünlü sanatçıların hazırladığı 4 kalp Union Meydanı'nın 4 köşesine yerleştiriliyor ve hayır amaçlı açık arttırma ile satılıyormuş. Bu kalpleri satın alanlar da kalpleri başka semtlerin meydanlarına bağışlamışlar böylece kalpler şehrin her yerine yayılmış.
Çin Mahallesi
Amerika'nın en eski Çin Mahallesi. Çinliler 1849 'Altına Hücum' döneminde çalışmak üzere gelmişler ve bu göç hareketi 1900'lere dek sürmüş. Eyalette Chinese Exclusion Act of 1882 (Çinlileri Mahrum Bırakma Yasası) kabul edilmiş. Bu yasa ile Çinlilerin ülkeye ve şehre girişi kısıtlanmış. Sadece erkeklerin gelişine izin verilmiş. Üç- dört katlı apartmanlarda, tek odalı küçük pencereli koğuş sistemi evlerde yaşayan Çinliler apartmanlarının en üst katları tapınak olarak kullanılıyormuş. Mahallede yaşayan Çinlilerin hala asimile olmadıkları ve Amerika konseptine pek de uyum sağlayamadıkları söyleniyor.
Transamerica Piramidi
260 metre yüksekliğiyle 1972 yılında inşası tamamlandığında dünyanın en yüksek binaları arasındaymış. Beyaz renkli bina, tabanı yüksekliğine göre çok geniş olmayan bir piramit şeklinde. Şehrin simgeleri arasında gösteriliyor. 27. katındaki gözlem güvertesi 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra kapatılmış ve sanal gözlem güvertesi ile değiştirilmiş. Bu güverte binanın dört tarafına yerleştirilmiş kameralarla bir monitör izlemesi hizmeti veriyor.
The Castro
Şehrin coğrafik merkezinde, Eureka vadisi bölgesinde bulunan mahalle Amerika'nın hatta dünyanın en büyük ve en ünlü eşcinsel mahallelesi. 1960'lar ve 1970'lerde geçirdiği dönüşümle bir işçi semtinden, eşcinsel hareketinin merkezine dönüşmüş.
Painted Ladies
Alamo Meydanı'ndaki meşhur sıra evler. Evler Victorian tarzı inşa edilmiş. Büyük Britanya Kraliçesi Victoria'nın hükümdarlık döneminde yapılan evlerde malzeme olarak olabildiğince çok oyma ve süslemeli ahşap kullanılmış. Dönemin soyluluk anlayışına göre, bir evin ahşapları ne kadar çok işlenmişse o evin sahibi de bir o kadar zengin ve statüsü yüksek bir aileye mensup demekmiş. Evlerin boyasında da farklı renkler kullanılırmış. Mahalleye ismini 1978'de Elizabeth Pomada ve Michael Larsen tarafından yazılan bir kitap vermiş: Painted Ladies . O dönemde şehre bu tarzda 48.000 ev inşa edilmiş. Ama büyük bir bölümü 1906 depreminde yıkılmış.
Palace of Fine Arts (Güzel Sanatlar Sarayı)
California'da Marina Bölgesindeki bina, 1915'te yapımı tamamlanan Panama Kanalı'nın şerefine hazırlanan fuara ev sahipliği yapması için inşa edilmiş. İlk yapılan binadan çok az bir kısmı bu güne ulaşmış. 1965'te yeniden inşa edilmiş. 2009'da da bir tadilat görmüş. Büyük sanat organizasyonlarına ve sergilere ev sahipliği yapıyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan yapı en sosyetik düğün törenlerinin de favorisi.
Oakland Körfez Köprüsü
San Francisco Körfezi üzerindeki köprü San Francisco ve Oakland kentlerini birbirine bağlıyor. Trafiğe 12 Kasım 1936'da, Golden Gate Köprüsü'nden 6 ay önce açılmış. İki katlı köprüde yukarıdaki beş şerit batıya, San Francisco'ya; alttaki 5 şerit doğuya, Oakland'a gidiyor.
Silikon Vadisi
İsmini bölgede yoğun olarak silikon çip üretilmesinden almış. Stanford mezunları Bill Hewlett ve David Packard üniversitenin desteği ile 1939 yılında kampüs yakınındaki bir garajda Hewlett Packard (HP) şirketini kurmuş ve böylece Vadinin ilk temelleri atılmış. Stanford Üniversitesi bölgedeki arazilerini özellikle büyük teknoloji firmalarına satmaya başlamış. İlk şirketler arasında General Electric ve Eastman Kodak bulunuyormuş. İstenen etki oluşunca tüm dahiyane fikirler ve yatırımlar bölgeye akmış. İlk mikro işlemci ve ilk bilgisayar bu vadide üretilmiş. Günümüzün en büyük teknoloji şirketleri burada kurulmuş ve merkezleri hala burada. Yahoo, Google, Facebook sadece birkaçı.